İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | hang with (one) f. | (biriyle) takılmak |
Öbek Fiiller | hang with (one) f. | (biriyle) vakit geçirmek |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | hang out with (one) f. | (biriyle) takılmak | ||
That's probably why I don't particularly feel like hanging out with you this morning. Muhtemelen bu yüzden bu sabah seninle takılmak istemiyorum. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | hang out with (one) f. | (biriyle) vakit geçirmek |